Testis Kanseri

TESTİS KANSERİ

Testisler erkeklerde penisin altında bulunan ve skrotum adı verilen ince torbanın içinde bulunan yumurta şeklinde bir çift organdır. Görevi ise Testosteron adı verilen erkeklik hormonu ve sperm hücresi ve üretmektir. Testis kanseri, sıklıkla testisteki üreme hücrelerinden köken alan bir kanser türüdür. Sıklıkla genç erkeklerde görülür. Erkek kanserlerinin %1 ini oluşturur. Avrupa ülkelerinde testis kanserinin görülme sıklığı 100.000 kişide 3-10 ’dur.

Testis kanserinin nedenleri / risk faktörleri nelerdir?

Testis kanserinin nedeni tam olarak bilinmez. Ancak testis kanseri için bazı risk faktörleri vardır. Başlıcaları:

  • İnmemiş testis, hipospadias (idrar deliğinin penisin altında bir noktaya açılması) ve kısırlığı içeren “testiküler disgenezis sendrom dur
  • İnmemiş testis hastalarında testis kanseri görülme riski 4-8 kat daha fazladır.
  • Testis kanserine yakalanmış bir kişinin diğer testisinde testis kanseri gelişme ihtimali daha yüksektir.
  • Genetik Faktörler: Birinci derece akrabalarında testis kanseri olması riski arttırmaktadır.

Testis kanserinden nasıl şüphe duyulur ve tanısı nasıl konulur?

Testis kanserinin en önemli ve en sık görülen belirtisi testiste ağrısız şişliktir. Testis sert bir yapı olarak ele gelir. Nadiren bu şişlik ağrılı da olabilir.  Testisteki tümör skrotum içinde aniden sıvı toplanmasına neden olursa muayenede hidrosel (halk arasında sulu fıtık olarak da adlandırılır) gibi bulgu verebilir.

Kanserin lenf bezlerine sıçraması durumunda sırtta ağrılar olabilir.

Testis kanseri metastaz yaptığı (sıçradığı) organa göre de şikayet verebilir. Örneğin en sık metastaz yaptığı organ olan akciğerlere sıçraması durumunda, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve öksürük görülebilir.

Muayenesinde testisinde şişlik olan ve testis tümörü olduğu düşünülen kişilerde ilk yapılması gereken skrotal dopler ultrasonografidir. Ultrasonografi testisteki kitleleri yüksek doğruluk oranıyla saptayabilir.

Akciğer grafisi ile göğüs kafesi içinde yer alan akciğerde hastalık yayılımı olup olmadığı konusunda yardımcı olacaktır.

Tümörün karın arka kısmındaki lenf bezlerine ve diğer organlara yayılıp yayılmadığını tespit etmek için Bilgisayarlı Tomografi kullanılabilir.

Ayrıca testis kanserlerinde bazı kan değerleri yükselebilmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesi muhakkak Alfa-fetoprotein (AFP), beta human koryonik gonadotropin (hCG) ve laktat dehidrojenaz (LDH) sevilerine bakılmalıdır. Kanda bunların miktarlarının yüksek olması, testis kanserini akla getirir. Ancak, bunların miktarlarının normal olması, testis kanserinin olmadığı anlamına da gelmez. Bu hormonların seviyesi ameliyat sonrası takiplerde önem taşır.

Teştisteki kanserin varlığı ve tiplemesi ise testisin cerrahi olarak alınıp patolojik incelemesi sonrasında net olarak söylenebilir.

Testisin Alınması

Yapılan muayene ve tetkikler sonucunda testis kanseri şüphesi varsa, kanserin varlığı ve tiplemesi  ancak testisin alınıp patolojik incelemesi sonucunda belirlenebilir. Bu nedenle kanser düşünülen testis tümörün çoğalma hızı yüksek olduğu için bir an önce alınmalıdır. Testis kasıktan yapılan bir kesi ile kasıktan çıkarılarak alınır (Radikal inguinal orşiektomi). Çünkü skrotum adı verilen ve testisi saran torbanın lenfleri testisten farklı bölgelere gider. Torbaya yapılacak kesi ya da biyopsi işlemleri testis tümörünün farklı alanlara yayılmasına neden olabilir.

Testis kanseri nasıl evrelenir?

Testis kanseri tedavi ve takip planlamasından önce klinik evrelemesinin yapılması gerekir. Bunun için patoloji sonucu, kanda ölçülen tümör markerları (AFP, B-hCG, LDH) Akciğer filmleri ve Bilgisayarlı Tomografi ile metastaz taramaları sonucunda evreleme yapılır.

Testis kanseri  3 evre’de karşımıza çıkabilir:

Evre 0: Kanserl hücreleri sadece sperm hücrelerinin geliştiği ve bulunduğu ince kanalcıkların içinde yer alır. Bu hücreler normal dokulara sirayet etmemiştir. “Karsinoma İn Situ” olarak da bilinen bu durum “prekanseröz durum” olarak da adlandırılabilmektedir. Tüm tümör markerleri normaldir.

Evre I: Evre IA, Evre IB ve Evre IS olmak üzere 3 alt grupta sınıflanır. Bu sınıflama radikal inguinal orşiektomi ameliyatıyla kanserli testis alınıp incelendikten sonra yapılır.

Evre IA, kanser testis ya da testisle beraber epididim içindedir. Bir ihtimal testisi içten saran membrana sirayet etmiş olabilir. Kandaki tümör markerleri normaldir.

Evre IB, kanser testis ve epididim içinde sınırlıdır. Ancak farklı olarak testis içinde kan ve lenf damarlarına sirayet etmiştir (vasküler ve/veya lenfatik invazyon) ya da testisi saran dış zara (tunika albuginea) sirayet etmiştir.

Evre IS, Kanser testisin herhangi bir yerinde olabilir ancak ameliyattan sonra (testis alındıktan sonra) tüm tümör markerleri hala yüksektir

Evre II: Kendi içinde Evre IIA, Evre IIB ve Evre IIC olarak üç alt gruba ayrılır.

Evre IIA, kanser karın içindeki lenf nodlarına yayılmıştır. Burada 2 cm. boyutunu aşmayan 5 ya da daha az lenf adenopati (lenf nodülü) vardır. Tümör markerleri normal ya da hafif seviyede (S1 seviyesinde) yüksek olabilir.

Evre IIB, kanser karın içindeki lenf nodlarına yayılmıştır. Burada 2 cm boyutunu aşmış ancak 5 cm. boyutunu aşmayan 5 ya da daha az lenf adenopati (lenf nodülü) vardır. Tümör markerleri normal ya da hafif seviyede (S1 seviyesinde) yüksek olabilir.

Evre IIC, kanser karın içindeki lenf nodlarına yayılmıştır. lenf nodlarının boyutu 5 cm boyutunu aşmıştır. Tümör markerleri normal ya da hafif seviyede (S1 seviyesinde) yüksek olabilir.

Evre III:  Evre III’de kendi içinde Evre IIIA, Evre IIIB ve Evre IIIC olarak üç alt grupta evrelenir.

Evre IIIA’da, kanser karın içinde bir yada daha fazla lenf nodülüne sirayet etmiş olabilir

Rejyonel olmayan lenf bezlerine ya da akciğere kanser yayılmıştır. Tümör markerleri normal ya da hafif seviyede (S1 seviyesinde) yüksek olabilir.

Evre IIIB’de kanser rejyonel olmayan lenf bezlerine ya da akciğere kanser yayılmıştır. Tümör markerleri orta seviyede (S2 seviyesinde) yüksektir.

Evre IIIC’de kanser kanser rejyonel olmayan lenf bezlerine ya da akciğere kanser yayılmıştır. Tümör markerleri çok yüksektir (S3 seviyesinde).

Testis Kanserinde Tedavi Nasıldır?

Testis kanserinde uygulanan tedavi, hastalığın evresine göre planlanır. Ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi tedavileri uygulanabilir. Testis kanserinde iyileşme oranı oldukça yüksektir ve yüz güldürücüdür.

Testis tümörlerinde uygulanan tedaviye yanıt alınmasına rağmen nüks (hastalığın tekrarlaması) görülebilir.  Tekrarlama olasılığı ilk 2 yıl en fazladır. Bu yüzden hastanın yakın takibi çok önemlidir. Hastanın diğer testisinde de kanser görülme riski artmıştır. Bu yüzden hastanın testisini aralıklı olarak muayene etmesi gerekir.

Kanserli testisin çıkarılması hastanın üreme potansiyelini ve cinsel yaşamını etkilemez. Ancak kemoterapi tedavisine bağlı olarak üreme fonksiyonlarında ve meninin boşalmasında bozulma görülebilir.

Alınan testisin yerine testis protezi yerleştirilerek görünüm iyi hale getirilebilir.

Evre I Testis Kanserinde tedavi

Evre I testis kanserindeki tedavi, kanserin tipinin seminom ya da  non-seminom gruplarında olmasına göre değişir.

Seminom tipi evre I kanserlerde tümör boyutu <4 cm ve “rete testis” tutulumu yoksa yakın izleme alınır. Ancak büyük tümörlerde ya da “rete testis” tutulumu varsa kanserin sıklıkla ilerlediği lenf bezlerine koruyucu dozda radyoterapi verilebilir. Alternatif olarak bu alanda tümör oluşum riskini azaltmak için tek doz “karboplatin” kemoterapisi verilebilir.

Non-seminoma tipi evre I kanserlerde yüksek riskli değilse ( • lenfovasküler invazyon yok   • çoğalma hızı <70% ya da embryonal karsinoma oranı < 50% ise )yakın izleme alınır. Ancak yüksek riskli olanlarda 2 kür BEP  kemoterapisi verilmelidir. Bunlara uygun olmayan hastalarda ise karın içindeki lenf bezlerinin alınması (RPLND ameliyatı) uygulanabilir. Bu ameliyat açık ya da laparoskopik yöntemle yapılabilir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row gradient_colors="%5B%7B%7D%5D" css=".vc_custom_1584018559734{margin-top: -150px !important;}"][vc_column width="2/3"][vc_column_text]Evre II Testis Kanserinde Tedavi

Evre II testis kanserindeki tedavi, kanserin tipinin seminom ya da  non-seminom gruplarında olmasına göre değişir.

Seminoma tipi için aşağıdaki seçeneklerle tedavi önerilir.

Evre  2A ve 2B seminomalarda, cerrahi olarak testis alındıktan sonra, karıniçi seviyesindeki ana damarlar etrafındaki ve ayrıca kemik pelvis (kalça kemiği) seviyesindeki lenf bezlerine radyoterapi uygulanır.

Evre  2C seminomalarda ise, prognostik faktörlere göre 3 ya da 4 kür BEP kemoterapisi verilir.

Non-seminoma tipi testis kanserinde tedavi ise

Evre  2A ve 2B non-seminomalarda, cerrahi olarak testis alındıktan sonra, tümör markerları yüksekse 3 kür BEP kemoterapisi, tümör markerları normalse RLND ameliyatı uygulanır.

Evre  2C non-seminomalarda ise, prognostik faktörlere göre 3 ya da 4 kür BEP kemoterapisi verilir.

Evre III Testis Kanserinde tedavi

Evre III testis kanserindeki tedavi, kanserin tipinin seminom ya da  non-seminom gruplarında olmasına göre değişir. Hastaya prognostik faktörlere göre 3 ya da 4 kür BEP kemoterapisi verilir.

Kemoterapi uygulamalarından sonra tümör markerları normale gerileyen ve büyük (>1cm) lenf bezi saptanan non-seminom evre 3 kanserlerde kalan lenf bezleri ameliyatla (RPLND ameliyatı) çıkarılır.

RPLND ameliyatı tecrübe gerektiren bir ameliyat olup bu ameliyatın daha önce sıklıkla yapıldığı merkezlerde ya da tecrübeli cerrahlarca yapılması önerilir.