Mesane Kanseri

Mesane kanseri sıklığı nedir?

Mesane kanseri   Turkiye’de en sık gorulen ikinci genitouriner kanserdir.  Erkeklerde en sık gorulen 7. malignitedir. Kadinlarda ise  ilk 10 malignite arasinda yer alır ve mesane kanserinin uzaktan akrabasi olarak nitelendirilebilecek meme kanseri ilk sırada yer alır. Amerika Birlesik Devletleri’ndeki SEER veritabanına göre mesane kanserinin ortalama görülme yasi 72 yıldır.

Mesane kanserinde genetiğin rolü var mıdır?

Mesane kanseri mutasyonlar acisindan bilinen en mutajenik kanserlerdendir. Düşük dereceli Ta tümörlerde 7 adet onkogende mutasyon soz konusu iken, kas invaziv mesane kanserinde 13 adet onkogende başta gen amplifikasyonu ve nokta mutasyonu olmak uzere degisik mutasyonlar saptanmıştır.

Ayrıca tümör supresor genlerde de başta inaktive edici mutasyonlar olmak üzere değişik tipte mutasyonlar söz konusudur. Tümör süpresör genlerinde, düşükk dereceli Ta tümörlerede 13, kas invaziv tümörlerde  ise 17 adet mutasyon saptanmıştır.

Düşük dereceli papiller hücrelerin hiperplaziden kaynaklandığı düşünülmektedir. H-RAS ve FGFR-3 onkogenlerin bu varyant gelişiminde etkili olduğu gösterilmiştir. Genellikle multifokalite, tekrarlama ve kasa invaze olma potansiyelleri sınırlıdır.

İnvaziv tümörlerin gelişiminde en çok p53 ve retinoblastom (rb) tümör süpresör genlerindeki mutasyonların olduğu gösterilmiştir.

2015 yılından sonra mesane kanseri genetik/moleküler incelemeler sonunda “bazal” ve “luminal” olmak üzere 2 başlık altında incelenmektedir.

Bazal tip mesane kanserleri

1-Kotu prognozludur. Kadinlardaki kas invaziv kanserlerde bazal molekuler tip daha sıktır. Belki de kadınlardaki mesane kanserinin kötü prognozun bir nedeni de bu olabilir.

2-Kotu prognoz gösteren variant histolojilerden sarkomatoid ve squamoz differensiasyonlar bazal hucre tipinde daha fazladir.

3-İyi prognozla iliskili claudin ailesi gen ekspresyonları a daha az görülür

4-Tümör agresivitesi ile ilişkili olan geç hücre döngüsü genlerinin ekspresyonu gözlenir.

Luminal tip mesane kanserleri:

1-Papiller histoloji ile iliskilidir.

2-Iyi prognoz ile ilişkili ürotelyal diferansiasyon markerlerı eksprese olur.

3-Iyi prognoz ile ilişkili erken hücre döngüsü genlerinin ekspresyonu görülür.

4-Östrojen reseptörü bulunur.

Sağ kalım süreleri luminal tip mesane kanserlerinde bazal tip masane kanserlerine göre daha uzundur. Ancak buna karşın kemoterapiye bazal tip mesane kanserleri daha duyarlıdır.

Ancak henüz klinikte luminal ve bazal tipleri ayırd edebilecek kolay ve ucuz bir laboratuvar analizi bulunmamaktadır.

Mesane kanseri için risk faktörleri nelerdir?

Sigara içerdiği “aromatik aminler” ve “policyclic aromatic hydrocarbon”nedeniyle bugün için mesane kanseri ile ilişkisi en kuvvetli risk faktörü olarak gösterilmektedir. Mesane kanseri tespit edilen hastaların yarısında sigara kullanımı saptanmaktadır.

Petrol, metal, boya sanayisindeki çalışanlar da “aromatik aminler”, “policyclic aromatic hydrocarbon” ve “chlorinated hydrocarbon” maruziyeti nedeniyle mesane kanseri gelişimi için risk altındadırlar.

Radyasyon maruziyeti masane kanser riskini arttırırken Türkiye’de nadir bulunan şistosoma parazitine bağlı mesane enfeksiyonunda da kanser riski artmaktadır.

Mesane kanserinden nasıl şüphe duyulur ve tanısı nasıl konulur?

Mesane kanseri sıklıkla idrarda kanama (hematüri) ile bulgu verirken, görüntüleme yöntemleri ile insidental (tesadüfen) de saptanabilmektedir. Hematüri ile başvuran hastada ultrasonografi/IVP/ BT (Bilgisayarlı Tomografi)/MR gibi görüntüleme yöntemleri ile üriner sistem taraması yapılır.

İdrar sitolojisi (idrar örneğinin mikroskopik incelemesinde dökülen tümör hücrelerinin aranması) özellikle yüksek grade li tümörlerde %90 a varan spesifitesi mevcut olup değerli bir yöntemdir. Ancak düşük grade li tümörlerde tanısal değeri (sensitivitesi) düşüktür(%16).

Kanamaya neden olabilecek diğer nedenler dışlandıktan sonra görüntüleme yöntemleri ile kanama odağı saptanamaz ise tanısal sistoskopi yapmakta fayda vardır. Zira yüzeyel mesane tümörlerini görüntüleme yöntemleri ile saptayamayıp sistoskopla saptama olanağımız mevcuttur. Sistoskopide şüpheli alanlardan alınacak biyopsi kesin patolojik tanı koyma olanağı verecektir.

Sistoskopide saptanacak bir kitle aynı seansta rezeke edilerek (TUR-MESANE ameliyatı) hem patolojik tanı koymamızı hem patolojik evreleme yapmamızı hem de bazı hastalarda küratif tedavi imkanı sağlayacaktır.

Son yıllarda FISH, mikrosatellit analizi, NMP-22 gibi idrar markerları da tümör taramada kullanılmaya başlamış olmakla birlikte yeni sonuçlar ihtiyaç vardır.

Tanı almış mesanedeki kitleye yaklaşım nasıl olmalıdır?

Mesanede kitle saptanması halinde kitle tamamen rezeke edilmelidir (tüm kitleler kazınmalıdır). Kas invaziv olmayan mesane kanserinde en kötü prognozlu patoloji karsinoma insitu (CIS) dur. Mesane kanserlerinin yaklaşık %11.7 sinde prostatik üretrada CIS saptandığının bildirilmesiyle birlikte riskli hastalarda prostatik üretradan (mesaneden sonra prostat içerisinden ilerleyen idrar kanalı) biyopsi alınması önerilmektedir.

Bu risk faktörleri:

  • Mesane trigonunda ya da mesane boynunda tümör varlığı
  • Mesanede CIS saptanan olgular
  • Multiple tümörü olanlar

Mesane kanserinde TUR-M sonrasında önemli bir diğer konu da re-TUR-M yani tümör yatağının ikinci bir seansta tekrar kazınması işlemidir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki patolojisi evre “T1” gelen hastalara tekrar TUR-M yapıldığında  %33-55 inde, “TaG3” gelen hastalarda ise %41.4 ünde geride rest tümör olduğu saptanmıştır. O nedenle:

  • İnkomplet TUR-M (kitlenin büyüklüğü nedeniyle tek seansta tamamı rezeke edilemeyen) yapılan tümörlerde
  • Tümör incelemesinde kas dokusu örneklenmemiş tümörlerde
  • Patolojik evre T1 tümörlerde

Tekrar evrelemek için TUR-M işlemi tekrarlanmalıdır.

Mesane kanserinin tipleri nelerdir?

Değişici epitel hücreli karsinom (Üroepiteliyal karsinom):Bu kanser tipinde, kanser mesanenin iç yüzeyini döşeyen ve epitel hücresi denilen hücrelerden kaynaklanır. En sık görülen mesane kanseri tipidir. Mesane kanserlerinin %90 dan fazlası bu tip tümörlerdir. Mesane tek ve papiller şekilde olabileceği gibi mesanede yaygın ve saha solid karakterli de olabilir

Skuamöz hücreli karsinom (Yassı epitel hücreli karsinom): Kanser, mesanenin uzun süre ile infeksiyon ve irritasyona maruz kalması ile mesanede yassı epitel hücrelerinden (skuamöz hücrelerden) kaynaklanmaktadır. Mesane kanserlerinin yaklaşık %6-8’i bu tip kanserden oluşmaktadır.

Adenokarsinom: Bu kanser tipi, mesanedeki glandüler (sekretuar, salgı yapan) hücrelerinden kaynaklanır. Salgı yapan bu glandüler hücreler mesane duvarını döşer ve mukus yapımını sağlar. Mesane kanserlerinin yaklaşık %2’si bu tip kanserlerdir

Mesane kanseri nasıl evrelenir?

Mesanede kitle tespit edilen bir hastada ilk yapılması gereken TUR (Trans Uretral Rezeksiyon) yöntemiyle doku örneğinin yapılmasıdır. Özellikle kas invaziv mesane kanserinde patolojik evrelemeyle birlikte görüntüleme yöntemleriyle klinik evreleme de yapılmalıdır.

Evrelemede TNM sınıflama sistemi kullanılmaktadır. Burada T: tümörü; N: lenf nodlarını; M: uzak metastazı temsil eder.

Tx: Tümör varlığı değerlendirilmemiş

T0: Tümör varlığını dair kanıt yok

Tis : Karsinoma in situ

T1 : Tümör subepitelyal dokuya ilerlemiştir

T2: Kasa invaze tümör

  • T2a :Yüzeyel kaslar tutulur (mesane içine bakan yarısı)
  • T2b :Derin kaslar tutulur (mesane tabanına bakan yarısı)

T3: Tümör perivezikal dokuya ilerlemiştir

  • T3a: mikroskopik olarak

T3b: makroskopik olarak (mesane dışında kitle)

T4: Tümör prostat stroması, seminal vezikül, uterus, vagina, pelvik duvar, karın duvarından herhangibirine ilerlemiştir.

  • T4a: Tümör prostat stroması, seminal vezikül, uterus ya da vagina ya invazedir
  • T3b: Tümör pelvik duvar ya da karın duvarı na invazedir

T4: Tümör seminal vezikül dışındaki komşu organlara yayılmıştır

Nx: bölgesel lenf bezlerinden örnekleme yapılmamış

N0: Bölgesel lenf bezlerinde tümör yok

N1: Pelviste tek lenf bezinde tümör var

N2: Pelviste çok sayıda lenf bezinde tümör var

N3: common iliak lenf bezinde tümör var

M0: Metastaz yok

M1: Metastaz var

  • M1a: Bölgesel olmayan lenf nodu metastazı
  • M1b: Diğer uzak metastaz

Mesane kanserinde rekürrens ve progresyon için risk faktörleri nelerdir?

Mesane kanserinde rekürrens (kanserin tekrarlaması) ve progresyon (kanserin ilerlemesi) için en önemli risk faktörlerinden bir tanesi kanserin mesanenin detrusor adelelerine ilerlemesidir. Tümörün evresi gibi tümörün sayısı, boyutu, patolojik grade’i, ilk tanı olup olmaması ve CIS (karsinoma insitu) nun eşlik etmesi rekürrens ve progresyonu etkileyen önemli faktörlerdir.

Özellikle CIS, kas invaziv olmayan mesane kanserlerinde prognoz açısından çok önemlidir.

Kas invaziv mesane kanserlerinde mesanenin trigon olarak adlandırdığımız taban kısmında yer alması lenf nodu tutulum olasılığını arttırırken sağ kalımı azaltmaktadır.

Kas invaziv mesane kanseri neden önemlidir?

Prognoz açısından en önemli parametredir ve özellikle lenf bezlerine ilerlemiş olması sağ kalımı dramatik olarak azaltmaktadır.

Mesane kanserinde tedavi nasıldır?

Mesane kanserleri öncelikle patolojik olarak (mesaneden alınan doku örneklerinin incelemesi sonucunda) kasa invaze (mesanenin adelelerine kadar ilerlemiş) ve kas invaze olmayan olarak iki ana başlık altında ayırarak tedavi kararımızı şekillendiriyoruz.

Kas invaziv olmayan mesane kanserlerinde tedavi:

Kas invaziv olmayan mesane kanserleri düşük, orta ve yüksek risk gruplarına ayrılı ve bu risk gruplarına göre farklı tedavi yaklaşımları içerir.

Kas invaziv olmayan mesane kanserlerinde TUR işlemi ile tümörün alınması hastayı tümörden tamamen arındırabileceği gibi sıklıkla tekrarlar ya da evresi ilerler. Bu nedenle adjuvan tedavi eklenmesi sıklıkla gerekir.

Düşük risk grubundaki hastalarda rekürrens ve progresyon olasılığı düşüktür ve ameliyattan hemen sonra hasta yatağında intravezikal (mesane içerisine) yapılan kemoterapi yeterlidir. TUR ameliyatını takiben 3. ay ve 1. yıl sistoskopi kontrolleri ile takibe alınır.

Orta risk grubundaki hastalar rekürrens beklentisi düşük ise (EORTC rekürrens skoru <5 olan hastalar) ameliyattan hemen sonra hasta yatağında intravezikal (mesane içerisine) yapılan kemoterapi yeterli görülürken diğerlerinde 1 yıl intravezikal (mesane içerisine) kemoterapi ya da BCG verilir. BCG 3. 6. Ve 12. aylarda 3 hafta süreyle hafta bir uygulanırken kemoterapinin hala optimal bir standardizasyonu yoktur.

Yüksek risk grubundaki hastalarda ise 1 yıldan 3 yıla kadar mesane içerisine BCG uygulaması ve ilk 2 yıl 3 ay sonrasında 5. yıla kadar 6 aylık peryotlarla sistoskopi takibi yapılar.

Çok yüksek risk grubundaki hastalarda ise radikal sistektomi ameliyatı önerilmelidir. Radikal sistektomi ameliyatı için uygun olmayan ya da kabul etmeyen hastalarda ise 1-3 yıl intravezikal BCG tedavisi uygulanabilir.

BCG tedavisine dirençli mesane kanserlerinde ise radikal sistektomi ilk tercih tedavi seçeneğidir.

Kas invaziv mesane kanserlerinde tedavi:

Kas invaziv mesane kanserlerinde en uygun tedavi  seçeneği daha radikal bir yaklaşım ile mesanenin tümüyle çıkartılmasıdır. Bu işleme “Radikal Sistektomi” adı verilir. Radikal sistektomi ile birlikte üriner diversiyon yapılır. Mesane çıkartıldıktan sonra idrarın depolanması için günümüzdeki en iyi alternatif, ince barsağın bir kısmından yeni mesane yapılarak, idrar kanalına tekrar bağlanmasıdır. Bu cerrahi işleme “Ortotopik Yeni Mesane Rekonstrüksiyonu/İleal Neobladder Rekonstrüksiyonu”  adı verilir. Neobladder için uygun olmayan hastalarda ya da doktor/hasta tercihiyle ileal conduit (oluşturulan yeni mesanenin karın ön duvarına ağızlaştırılması) de üriner diversiyonda kullanılmaktadır. Bu ameliyat sırasında üriner diversiyonda gastrointestinal sisteme ait pek çok bölüm kullanılabilmekle birlikte sıklıkla kullanılan (kendi kliniğimizde de en çok tercih edilen) ince barsakların ileum kısmıdır. Ayrıca rutin olarak abdominal aorta düzeyine kadar olan lenf bezleri de çıkartılır.

İdrar torbasını alınmasını takiben hastaları neler bekler?

İleal konduit yapılacak hastalarda idrarın karın ön duvarındaki torbaya boşalması hastaların karar verme sürecinde tereddütlere neden olmakla birlikte günlük pratiğimizde hastalar tarafından çok çabuk alışıldığını gözlemekteyiz. Özellikle ortotopik neobladder yapılan hastalarda ameliyattan hemen sonra elektrolit bozuklukları görülebilmektedir. Ayrıca yeni mesanenin maksimum kapasiteye ulaşması 1-2 yıl zaman almaktadır ve bu süreçte hastalarda idrar kaçırma sıklıkla gözlenir.

Mesane kanserinde kemoterapinin yeri var mıdır?

Radikal sistektomi sonrasında evre T3-4 olan ya da lenf nodunda tümör saptanan hastalarda adjuvan (ameliyat sonrası) kemoterapi önerilir.

Radikal sistektomi ameliyatı için uygun olmayan hastalarda bu ameliyatın alternatifi olmamakla birlikte ratyoterapi ile kombine edilerek uygulanmaktadır.

Metastatik (vücudun diğer kısımlarına yayılmış) hastalıkta ise kemoterapi tek tedavi seçeneğimizdir.