Prostat kanserinde tedavi seçenekleri nelerdir?
Prostat kanserinde tedavi hastalığın evresine göre farklılık gösterir.
Lokalize (prostatta sınırlı) prostat kanserinde risk gruplarına göre radikal prostatektomi ameliyatı, radyoterapi ya da radyoterapi + sınırlı bir süre LHRH tedavilerinden biri, hasta ile konuşularak karar verilir. Kanserin genel olarak yavaş seyirli olması nedeniyle “aktif izlem” denilen “tedaviyi erteleme” bir başka alternatiftir. Bunun için hasta seçimi ve hastanın takibe uyumu son derece önemlidir. Lokalize kanserde fokal tedaviler de öneri düzeyi düşük olmakla birlikte uygulanabilmektedirler.
Lokal ileri (prostattan taşmış ama başka organlara yayılmamış) prostat kanserinde radikal prostatektomi ameliyatı ya da radyoterapi +2-3 yıl LHRH analoğu tedavisi tercih edilir.
Metastatik (başka organ-dokulara yayılmış) hastalıkta ise orşiektomi (her iki testisin alınması) ya da LHRH anoloğu kombinasyonları uygulanmaktadır.
Çoklu metastazları olan hastalarda ise orşiektomi ya da LHRH anologları ile birlikte kemoterapi uygulanmasının yaşam süresini ortalama 13 ay uzattığı gösterilmiştir.
Metastatik kanserde hastanın testisleri niçin alınır?
Prostat kanseri bir erkeklik hormonu olan “testosteron” bağımlı bir kanserdir. Kanseri yavaşlatabilmek için vücuttaki testosteronun ana kaynağı olan testisler alınır. Bu tedavi ile kanser yaklaşık 24-36 ay süreyle sessizleşir. Ancak kanser hücreleri bu sürenin sonunda çoğalabilmek için testosteron dışında başka moleküller bulur ve hastalık bu aşamadan sonra “kastrasyon dirençli” olarak tanımlanır.
Testisleri almadan LHRH anoluğu / antagonisti ilaçlar ile de orşiektomideki gibi çok düşük testosteron seviyeleri sağlanabilir. Bu ilaçlar testis dokusundan testosteron üretilmesine mani olur.
Prostat kanserinin tedavisinde kemoterapinin yeri var mıdır?
Prostat kanserinde kemoterapi kastrastyon dirençli metastatik hastalıkta ilk tercihtir.
Ayrıca kastrasyon dirençli hale gelmemiş, yeni tanı almış hormon-duyarlı ama yüksek hacimli (visseral organ matastazı, ≥4 kemik metastazı ya da omurga dışı kemik metastazı) matastatik hastalık varlığında da kemoterapi ile yaşam süresinde yaklaşık 13 aylık bir uzama olduğu gösterilmiştir.
Tedavilerle ilgili hastaların çekinceleri
İdrar kaçırma
Radikal prostatektomi ameliyatı sonrasında idrar kaçırma ihtimali hastaları en çok kaygılandıran hususlardan biridir. Prostatın tamamen alınmasını takiben erken dönemdeki idrar kaçırma, yardımcı kasların güçlenmesi ile zamanla azalır. Ameliyattan sonraki 1. yılda hastaların tam kuruluk oranları farklı kliniklerde %80 ile %97 aralığında bildirilir. Burada hastanın yaşı, ameliyat öncesi idrar tutma sorunu varlığı, işlem sırasında mesane boynunun korunması ve cerrahi tecrube ameliyat sonrası idrar kaçırmayı etkilen önemli faktörlerdir.
Erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu)
Radikal prostatektomi ameliyatı sonrasında görülebilen ve hastalarda kaygı uyandıran bir diğer durum ise ereksiyon (sertleşme) sorunudur. Ameliyat sonrası hastaların %70-75 inde farklı düzeylerde ereksiyon sorunları görülebilmektedir. Tabi burada cerrahi teknik (sinir koruyucu yaklaşım) ameliyat sonrası erektil disfonksiyon oranını önemli ölçüde etkilemektedir.
Radyoterapi sonrasında da hastaların yarısına yakınında ereksiyon sorunları görülebilmektedir.
LHRH agonistleri ya da orşiektomi ameliyatları sonrasında testosteron düzeyi çok azalttığı için ereksiyon sorunu yaşanmakta ve libido azaltmaktadır.